Türkiye Barolar Birliği (TBB) Başkanı Erinç Sağkan, eşi Erinç Sağkan’ın Jandarma ve Kıyı Güvenlik Akademisi’ndeki işine son verildiğini duyurarak, “Bu aslında bizlere dönük bir gözdağı” dedi.
Gazeteduvar’da yer alan habere göre, TBB Başkanı Sağkan’ın İçişleri Bakanlığı’na bağlı Jandarma ve Kıyı Güvenlik Akademisi’nde asistan olarak çalışan eşi Ayça Sağkan’ın işine bir ay evvel, süt müsaadesinde bulunduğu sırada son verildi.
Eşinin akademisyen, hukukçu ve sosyolog olduğunu, Ankara Üniversitesi’nde doktora yaptığını ve İçişleri Bakanlığı’na bağlı Jandarma ve Kıyı Güvenlik Akademisi’nde asistan olarak çalıştığını belirten TBB Başkanı Sağkan konuya dair yaptığı açıklamada, “Bir ay evvel Akademi liderinin imzasıyla işine son verildi. Lakin ben bu bahsin İçişleri Bakanı’nın önüne birkaç defa götürüldüğünü, farklı farklı ögelerden duydum. Bilgisi olmaması mümkün değil” dedi.
“Bize bir gözdağı”
Erinç Sağkan, eşi Ayça Sağkan’ın mobbinge kadar evrilen bir süreç yaşadığını tabir ederek, “Aslında benim Türkiye Barolar Birliği Lideri olduğum andan itibaren eşimin İçişleri Bakanlığı’na bağlı akademinin içerisinde bulunmasına ait birtakım rahatsızlıkların lisana getirilmeye başlandığına şahit olmuştuk. Bu bir yıl içinde, Ayça hamilelik sürecindeyken neredeyse mobbinge kadar evrilen bir süreç yaşandı. Sonuçta eşim süt iznindeyken iş akdi sonlandırıldı. Yaklaşık 1 ay evvel de mukavelesinin yenilenmeyeceğine dair bir karar alındı” dedi. Sağkan kelamlarını şöyle sürdürdü:
“Kararın münasebetinde ‘Akademik olarak başarılı olmakla birlikte çok müsaade kullandığı’ öne sürülüyor. Halbuki yıllık müsaadesinin büyük bir kısmı duruyor içeride. Ben yargı nezdinde bu hakkın iade edileceğine son derece inanıyorum. Fakat tartışılması gereken mevzu şudur: Benim Türkiye Barolar Birliği Lideri olmam sebebiyle, bir bayanın hak ederek geldiği, KPSS imtihanına girerek, yıllarca emek vererek girdiği bir kurumdan, kendisiyle hiç ilgisi olmayacak halde, Erinç Sağkan’ı eşi olması sebebiyle iş akdinin feshediliyor olmasıdır. Bu aslında bizlere dönük bir gözdağı. ‘Sizlere ömür hakkı tanımayacağız’, demek, ‘konuşmayacaksınız’ demek, ‘haksızlıkları hukuksuzlukları lisana getirmeyeceksiniz’ demek. Basın da konuşmasın, hukukçular da konuşmasın, Türkiye Barolar Birliği Lideri yurttaşların haklarını, mağduriyetlerini lisana getirmesin, onlar için gayret etmesin demek.”